DURUŞU OLMALI

Duruşu olmalı insanın hayata karşı. Her gün verilen bu sonu gelmez savaşta, gardı hazır beklemeli. Etrafı kasıp kavuran ayazlarda, dimdik durup yıkılmayan çınar ağacı gibi. Meyvesi olmasa da, rüzgara karşı koymayı bilmeli.Bir plak çalmalı odalarda, usul usul fakat yeri göğü yıkarcasına. İnletmeli gökyüzünü bir Müzeyyen Senar sesi. "Bir ihtimal daha var." 

İhtimallerle doludur hayat. Ömrünü yoluna harcadığın amaçlar,saçlarının beyazlamasına değer mi? Oysa ki çok kıymetlidir zaman dediğin, hiçbir zaman şu anki kadar genç olamayacaksın, öyle değil mi?

Gençliğinin baharında yağız bir delikanlı,saçları rüzgarda salınan çıtı pıtı bir kız çocuğu. Evladının eline sıkı sıkı sarılan o vefalı anne, yüzü yaşındaki yıllar kadar çizgilerle dolmuş o yaşlı kadın. Herkesin bir yaşantısı, bir sınavı var öyle değil mi? Herkes durmadan hayatın dağlarını, tepelerini aşmak zorunda. Önce emeklemeyi öğreniyorsun, sonra yürümeyi. Yetmiyor, yeter mi hiç? Koşmayı da öğrenmen lazım. Hep bir çaba, üst seviyeye çıkma isteği. Doyumsuzluklar... İnsan bu, nefsi de bedeniyle birlikte yaratılmış. Bir merdiveni çıkmadan, üç merdiven birden çıkmaya çabalamış. Fakat en acısı, bazıları başkalarını aşağı iterek yükselmeyi öğrenmiş. Oysa ki ne anlamı vardır, diğerlerinin ayağını kaydırarak bir yerlere gelmenin? Sözün özü, devir yarış devri, hırs devri... İhtimallerle yaşanacak bir hayat yok artık. Sen sen ol, ayaklarını yere sağlam bas. Hem yükselirken emin adımlarla yükselirsin, hem seni düşürmeye çalışanlara karşı çelikten yumruk olursun. Sağlam bas ama, kimsenin emeklerinin üstüne değil. Dimdik dur rüzgarlarda, bin yıllık bir çınar misali, dalları kırılmış kuru ağaçlar gibi değil...
                                                                                                                            BETÜL

Yorumlar

  1. Sağlam basacaksın yere , toprak seni tanıyacak.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar